bursa escort bayan

Altıparmak Escort Eve Gelen Escort Gemlik Escort Görükle Escort İnegöl Escort Karacabey Escort Kumla Escort Masöz Escort Mudanya Escort Nilüfer Escort Osmangazi Escort Otele Gelen Escort Rus Escort Sınırsız Escort Travesti Escort Ukraynalı Bayan Escort Yıldırım Escort
altıparmak escort çarşamba escort eve gelen escort gemlik escort görükle escort gürsu escort heykel escort inegöl escort iznik escort karacabey escort kestel escort masöz escort mudanya escort mustafakemalpaşa escort nilüfer escort orhangazi escort osmangazi escort otele gelen escort rus escort sınırsız escort üniversiteli escort whatsapp escort yıldırım escort
adalar escort adana escort anadolu yakası escort ankara escort antalya escort arnavutköy escort ataşehir escort avcılar escort avrupa yakası escort aydın escort bağcılar escort bahçelievler escort bakırköy escort balıkesir escort başakşehir escort bayrampaşa escort beşiktaş escort beylikdüzü escort beyoğlu escort bodrum escort bursa escort büyükçekmece escort çanakkale escort çatalca escort diyarbakır escort düzce escort edirne escort elazığ escort esenler escort esenyurt escort eyüp escort fatih escort gaziantep escort gaziosmanpaşa escort güngören escort istanbul escort izmir escort kadıköy escort kağıthane escort kartal escort kocaeli escort konya escort küçükçekmece escort kuşadası escort malatya escort maltepe escort marmaris escort mersin escort muğla escort pendik escort rus escort sakarya escort sancaktepe escort sarıyer escort şile escort silivri escort şişli escort sultanbeyli escort tuzla escort ümraniye escort üsküdar escort yalova escort
Bugun...


Ali İhsan Aksamaz

facebook-paylas
Ana Dil Hakkında 7. Bölüm
Tarih: 27-11-2023 20:31:00 Güncelleme: 27-11-2023 20:31:00


Osmanlı’nın SON DÖNEMİNDEKİ Siyasî Parti Programlarında ANADOLU’nun Anadilleri

 

Eğitim Sen, tüzüğünün 2. maddenin “b” şıkkında yer alan, “ (Eğitim Sen) … bireylerin anadillerinde öğrenim görmesini ve kültürlerini geliştirmesini savunur.” ifadesinden dolayı yargılanıyor. Bu gelişme beni, bu sendikanın 1997’de yayınladığı kitaptan, çok önceden aldığım notları tekrar gözden geçirmeye sevk etti. Bu notları, Eğitim Sen ve “anadil” konusu güncel olduğundan sizlerle de paylaşmak istedim. 

 

Sözünü ettiğim kitap İsmail Aydın’ın bir çalışması ve “Eğitim Sen Yayınları Güncel Sorunlar Dizisi”nden yayınlandı. “Siyasî Parti ve Hükümet Programlarında Eğitim- Öğretim & Öğretmenler (1908- 1997)” başlıklı bu çalışma Cumhuriyet öncesi bazı siyasî parti programlarında “anadili” konusuna ilişkin yaklaşımlarını da aktarıyor. “Anadili”nin pek açık bir tanımının yapılmamış olduğu bu siyasî parti programlarda şu terimlerle karşılaşıyoruz: “Kavim dili”, “azınlık dili”, “yöresel dil”, “diğer halkların kendi dilleri”, “yörenin dili”, “yöredeki nüfus çoğunluğunun dili”, “yörenin anadili” vb. Yine bu siyasî parti programlarında, “anadili” eğitim-öğretiminin mi, yoksa   “anadili”nde eğitim-öğretimin mi hedeflendiğinin açık  olmadığını da görüyoruz. Bu siyasî partiler, programlarında  ister “anadili” eğitim- öğretimini, ister “anadili”nde eğitim-öğretimini  kastetmiş olsunlar, bütün bunları hangi personelle ve kendilerini yetiştirecek hangi kurumlarla yapacaklarını da yine belirtmiyorlar. İsmail Aydın’ın bu çalışmasının yanı sıra, ilk baskısı Doz, ikinci baskısı Çiviyazıları Yayınları’ndan çıkan Fuat Dündar’ın  “Türkiye Nüfus Sayımlarında Azınlıklar” başlıklı kitabının anadil konusuna ilgi duyanlara önemli katkılar sunacağını da belirtmek isterim.

İttihat ve Terakki Fırkası’yla başlayalım. Bu partinin 1909 Programının 9. maddesi şöyle diyor: “Özgür eğitim-öğretim partimizin ilkesidir. Osmanlı vatandaşı özel okul açmakta, öğrenim görmede özgürdür. Osmanlı ülkesindeki tüm okullar devletin gözetim ve denetiminde olacaktır. Uygulayacakları programlarda birliktelik Maarif Bakanlığınca sağlanacaktır.

İlkokul parasız ve zorunludur. Anaokullarında Türkçe öğretim yapılırken ilkokullarda eğitim her kavmin kendi dilinde yapılacaktır. İlkokulların masrafları ile öğretmenlerin maaşları yöre ve cemaatlere ait olacaktır. Devletin eğitim gideri olarak topladığı vergiler mahalli bütçelere devredilecektir…”

İttihat ve Terakki Partisi’nin 1913 Programının 41. maddesi de şöyle diyor: “Eğitim görmek her Osmanlı vatandaşının hakkıdır. Özel ve Cemaat Okulları devletin gözetim ve denetimine tabidir. Devlet okullarında ilköğretim zorunlu ve parasızdır. Türkçe resmi dil olarak okutulurken, her azınlık kendi diliyle de eğitim verebilir…”

 

1908’de kurulmuş olan “Osmanlı AhrarFırkası”nının  Programın 19. maddesi konuya şöyle yaklaşıyor: “İlköğretim zorunludur. Bütün genel ve özel okullarda eğitim dili Türkçe’dir. Yöresel dil ikinci planda yer alacaktır.”

1909’da kurulmuş olan Osmanlı Demokrat Fırkası Programının 9. konuya şöyle yaklaşıyor:  “Ayrılıkçı girişimleri taşımamak koşuluyla ilkokullarda yöresel dil (Anadili) kullanılacaktır...”

1910’da kurulmuş olan  Ahali Fırkası programının 16 maddesi konuya şöyle yaklaşıyor: “Devletin resmî dilinin Türkçe olması nedeniyle okul ve medreselerde Türkçe eğitimine devam edilecektir. Devletin resmî dininin İslam olması nedeniyle de Arapça öğretimine özel önem verilecektir. Diğer halkların dillerinde eğitim yapmaları serbesttir.”

1911’de kurulmuş olan Hürriyet ve İtilâf Fırkası ise, programının 20. maddesinde şunları yazıyor:” Köy okullarında ve genel olarak ilkokullarda eğitim yörenin diliyle (anadilde) yapılacaktır.

1912’de kurulmuş olan ve kurucuları arasında Türkçü (Turancı) görüşleriyle bilinen Yusuf Akçora’nın da bulunduğu Millî Meşrutiyet Partisi, programının 33. maddesinde şu görüşlere  yer vermektedir: “… Bütün ilkokul, ortaokul ve İlköğretmen okulları özel kanunlarla il Genel Meclislerine devredilecektir.

İlköğretim parasızdır. Zorunlu ilköğretimin fiili olarak uygulanılmasına çaba gösterilecektir.

Her nahiye merkezinde ilkokul binalarının önem sırasına göre yapılmasına öncelik verilecektir. Yöredeki ilköğretim o yöredeki nüfus çoğunluğunun diliyle yapılacaktır.

Ancak devletin resmî dili olan Türkçe de bu okullarda mutlaka öğrenilecektir. İlk ve ortaokullara öğretmen yetiştiren Darülmuallimler ihtiyaç ölçüsünde açılacaktır.”

1918’de kurulmuş olan Teceddüt Fırkası, programının 113. maddesinde konuya ilişkin yaklaşımını şöyle ifade ediyor: “Devlet ilkokullarında resmî dil öğretimi zorunlu olmakla birlikte yörenin anadilinde öğretim yapılacaktır.”

 

“CHP’nin tek parti yönetimi”, ulusal sanayinin kapitalist üretim ilişkileri ve kurumlarını geliştiremedi. Yerel üretim ilişkilerini tasfiye edemedi. Yerel üretim ilişkilerinin ortaya çıkarmış olduğu ve beslediği dilsel ve kültürel farklılıkları “doğal” bir yok oluş sürecine sürükleyemedi. Bunun yerine dilsel ve kültürel farklılıkları doğal olmayan bir yolla, yani resmî ideoloji ve tarih tezleriyle ortadan kaldırmaya çalıştı. “CHP’nin tek parti yönetimi” ve “Soğuk Savaş yılları” boyunca Türkiye’nin “çok dilli” bir ülke olduğu gerçeği kabullenilmek istenmedi. Türkçe’nin resmî dil olmasının yanında, “konuşanları sayıca (daha) az diller” veya “yerel diller”in de varlıklarını sürdürebilmeleri ve kurumsallaşmalarının, “uluslaşma” önünde bir engel teşkil etmeyeceği görülmedi. Üstelik bazı dönemlerde, bu anadillerin konuşulmalarına yönelik baskılar bile uygulandı.

 

Eğitim Sen’in, Türkiye’nin diğer anadilleri konusundaki bu anlamlı mücadelesi, herkesi düşündürmeli ve birlikte bu anadilleri için somut adımlar atılması için bir fırsat olarak değerlendirilmelidir. Eğitim Sen de, TRT’nin yayın yapmadığı diğer anadillerinde de yayın yapılması için kampanyalar açmalı, bu dillerde sözlük ve çocuklar için masal kitapları hazırlanması için gönüllü çalışma grupları oluşturmalıdır.

 

 

(Ali İhsan Aksamaz, Bir Gün Gazetesi, 23 VII 2004)



Bu yazı 1374 defa okunmuştur.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YUKARI