rbet paşacasino betmatik mercurecasino giriş
Sputnik haber ajansında yayımlanan Sırma Aşuba’ya ait haberi siz okuyucularımızla da paylaşalım istedim. Sırma ve Sputnik Haber Ajans'ın hoşverisine sığınarak. Teşekkürler Sırma, Teşekkürler Oktay
Özen Atsanba
Değerli okuyucularımız! Apsuwara’nın günümüzdeki durumunu çeyrek asırdan fazla bir süredir anavatanında yaşayan Oktay Çkotua ile konuştuk.
Sırma Aşuba - Sputnik haber ajansı
-Oktay, bir Abhaz’ı diğer toplumlardan ayıran gündelik yaşamında uyguladığı apsuwara kuralları olsa gerek. Son dönemlerde ülkemizin içinde bulunduğu ortamı da göz önüne alarak bu konudaki görüşlerini duymak isterdik.
- Türkiye’de bulunduğum sırada bir yaşlımızdan duyduğum apsuwa tarifi ile bu sorunuza cevap vermek isterim, zira aradığımız her şey bu sözcüğün içerisinde gizli gibime geliyor. “Wapsuwoma? demek, wıpsı saraszı yıwumouma? Sapsuwoup demek ise, sıpsı wara wuzı yısımıoup! anlamına gelir” diyordu o bilge yaşlımız. (Yani Türkçe söyleyecek olursak “Abhaz mısın? demek, can’ını benim için mi taşıyorsun? Abhazım demek ise, can’ımı senin için taşıyorum demektir! Diyordu... Apsı kelimesi muhteşem anlamlar içeren bir kelimedir. Apsı, “Can” anlamına geldiği gibi, “Su” anlamına da gelmekte, aynı zamanda “Ölüm” için de kullanılmaktadır “Abhaz” kelimesinin Abhazcadaki karşılığı ise Apsı+wa yani Can+insan dır.) Şimdi bu yaklaşımla hareket ettiğimizde yani CAN’ımızı başkaları için taşıdığımızı düşündüğümüzde, başkalırının da CAN’larını bizim için taşıdıklarına inandığımızda, kendimizden çok etrafımızdakileri sevip, sayıp, onlardan da aynı karşılığı gördüğümüzde dünya’da sorun kalır mı? O zaman bu Cümlenin içeriğini de daha derinlemesine düşünmemiz gerekmez mi? Bence apsuwalığın özü işte bu cümlenin içerisinde yatmaktadır.
Birbirimizi sever ve sakınırsak, karşılıklı anlayış içerisinde öncelikle birbirimizi dinleyerek hareket edersek, bu günkü küçük sorunların üstesinden rahatlıkla gelebileceğimiz gibi, bu anlayışla, Allah göstermesin ama, önümüze çıkabilecek çok daha ciddi sorunların da üstesinden gelebileceğimize yürekten inanıyorum.
-Apsuwara dediğimizde, bu kelimenin kapsamı çok geniş. Elbette hepsi birbirini tamamlamakta, ancak sen hangi yönünü daha öncelikli kabul etmektesin?
- Apsuwara nedir? Apsuwara fedakarlıktır, sabırdır, üşenmemektir, saygıdır... Bunlardan birini öne alıp diğerini ötelemek mümkün olabilir mi? Apsuwalık bir bütündür ve ancak bu şekilde yaşandığında bir anlam ifade eder. Bir kısmına uyup, diğer taraflarını görmezden gelmek, Apsuwalığı uygulamak değil, Apsuwalıkla geçinmek olur ki bu kabul edilebilir değildir. Apsuwalık, kişinin önce kendisinde başlar, bunun için emek vermek gerekir. Bu yüzden de elbetteki hiç de kolay değildir Apsuwalığı yaşamak ve uygulamak.
-Oktay, Türkiyeden anavatanına döneli 20 yılı aşkın bir süre oldu. O günden bu yana yaşanan bir değişim süreci var mı? Neler söylemek istersin?
- İnsanın olduğu her yerde değişimin olması kaçınılmazdır elbette. Ancak değişim, toplumsal yaşama olumlu bir katkı sunuyorsa insanı mutlandırır. Toplumsal dokumuza uymayan değişimleri ise halkımız kabullenmez diye düşünüyorum.
Bu gün yaşadığımız noktaya gelince; şöyle gözlerimizi kapatıp yaşadığımız tarihi süreci de gözümüzün önüne getirerek bir düşünelim bakalım... Yüz yıl önce ne durumdaydık? Abhaz devleti ne durumdaydı? Halkımız darmadağınık bir halde dünya’ya serpilmiş ve beli kırılmış durumdaydı. Ama bağımsızlık mücadelesinden de asla vazgeçmedik.
Peki bu gün ne durumdayız? Bu gün, resmen tanınmamış olsa bile tüm dünya’nın zımmen kabullendiği bir devletimiz var. Dilimiz ve kültürümüz çok şükür yaşıyor. Elbette şikayetlerimiz de söz konusu, ama her şeye rağmen halkımız ve devletimiz dünya halkları ve devletleri arasında onurlu bir yer edinmiş durumda. Buna çok değer vermeliyiz ve gözümüz gibi korumalıyız. Binlerce yıldan sonra elimize geçen bu tarihi ve ilahi fırsatı heba etmemeliyiz. Bunu Allah’da affetmez...
Şu anki durumumuzu çok daha iyi değerlendirmeli ve her zaman böylesi bir ortamı yakalayamayacağımızı bilmeliyiz. Halkımızın binlerce yıllık geleceği bu gün bizim ellerimizde bulunmaktadır. Bu yüzden de birbirimize gereken değeri verelim, birbirimizi sevelim ve tartışırken de birbirimizin gözlerinin içine bakarak, anlaşmaya çalışarak konuşalım. Unutmayın! Biz büyük ve köklü bir ulusuz ve üstesinden gelemeyeceğimiz hiç bir zorluk da yoktur!...