bursa escort bayan

Altıparmak Escort Eve Gelen Escort Gemlik Escort Görükle Escort İnegöl Escort Karacabey Escort Kumla Escort Masöz Escort Mudanya Escort Nilüfer Escort Osmangazi Escort Otele Gelen Escort Rus Escort Sınırsız Escort Travesti Escort Ukraynalı Bayan Escort Yıldırım Escort
altıparmak escort çarşamba escort eve gelen escort gemlik escort görükle escort gürsu escort heykel escort inegöl escort iznik escort karacabey escort kestel escort masöz escort mudanya escort mustafakemalpaşa escort nilüfer escort orhangazi escort osmangazi escort otele gelen escort rus escort sınırsız escort üniversiteli escort whatsapp escort yıldırım escort
adalar escort adana escort anadolu yakası escort ankara escort antalya escort arnavutköy escort ataşehir escort avcılar escort avrupa yakası escort aydın escort bağcılar escort bahçelievler escort bakırköy escort balıkesir escort başakşehir escort bayrampaşa escort beşiktaş escort beylikdüzü escort beyoğlu escort bodrum escort bursa escort büyükçekmece escort çanakkale escort çatalca escort diyarbakır escort düzce escort edirne escort elazığ escort esenler escort esenyurt escort eyüp escort fatih escort gaziantep escort gaziosmanpaşa escort güngören escort istanbul escort izmir escort kadıköy escort kağıthane escort kartal escort kocaeli escort konya escort küçükçekmece escort kuşadası escort malatya escort maltepe escort marmaris escort mersin escort muğla escort pendik escort rus escort sakarya escort sancaktepe escort sarıyer escort şile escort silivri escort şişli escort sultanbeyli escort tuzla escort ümraniye escort üsküdar escort yalova escort
Bugun...


Hunca Alp Bosuter

facebook-paylas
HER APSUWA BUNLARI BİLMELİ ( APKHAŞARA )
Tarih: 11-05-2018 13:07:00 Güncelleme: 18-05-2018 08:03:00


HER APSUWA BUNLARI BİLMELİ

 

“ Apkhaşara “

 

Apsuwa kültüründe çocuk dövülmezdi. Bırak dövülmeyi, Apsuwa çocukları küfürlü azarla bile karşılaşmadan büyürlerdi. Bu Alayföa gereğiydi. Bunun aksine davranan anneler ve babalar toplumca kınanır, hor görülür, alaylı kınamaya / Çıpnıhüa uğrarlardı; “Çocuklarına yabani bir ahlâksız gibi davranıyorlar, dayak arsızı yapıyorlar, kötü terbiye ediyorlar’ diye.

 

İçinde yaşadıkları Türk toplumunda ise, Ziya Paşanın, halkın diline adeta yapışmış; ‘Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir. Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir’ deyişini şaşmaz bir doğru olarak kabullenmişler çoğunluktaydı ve çoğu kez; öğüt ve azara pek itibar etmeden doğrudan dayağa başvurulurdu ve zaten Anneler, babalar evlâtlarını eğitime verirken; “Eti senin kemiği benim” deme alışkanlığındaydılar. 

 

Oysa Apsuwa kültüründe caydırıcı olan; dayak ürküntüsünden çok, ayıp/ apkharaşa ve ayıplı kınanma/ Çıpnıhüa duygusuydu ve Apsuwalar kötekten değil, utanılacak bir şey yapmaktan, onun ayıbını sırtlanmaktan ürkerlerdi. Çünkü ta çocukluklarından itibaren büyükleri; bir dantel gibi işleyerek, onlara utanabilmeyi öğretirdi…

 

Onların mensup olduğu toplumda utanmazlar hor görülür ve umursanmazlardı. Utanılacak bir şey yapmaktan; ölsem daha iyiydi diyecek kadar çekinirler, keşke ölseydim/ sıpsındaz derlerdi.

 

Anavatanları Apsnı’da Apsuwa Halkı; demokrat ve özgür yaşayan bir Halktı.

 

Edindiği bir zırh, bir üzengi ve kılıç desteğinde baş edilmez olan şövalyeler sayesinde; koruyanın (soyluların), korunan halk kitleleri üzerinde güce dayalı baskı kurduğu ve koruyan soyluların yönetim erkinin mutlak sahibi olduğu; Klasik anlamdaki Ortaçağ Avrupa feodalizmi ve Aristokrasisine benzer bir sosyal yapısı yoktu Apsuwa toplumunun. Onlar; özgür bireylerden oluşmuş, bağdaşık bir Halk’tı ve yönetim erki- iktidar da kişi veya belirli bir zümrenin elinde değil, Halk’ın elindeydi.

 

Gerçi çoğu Kafkasya’ya şu veya bu şekilde gelmiş, kendilerinden olmayan, başlangıçta özgür olmayan, Apsuwa kültürüne ve kurallarına uygun yaşama alışkanlığını henüz edinemediklerinden onlara göre yabanıl- vahşi sayılan; Agırwa dedikleri bir sınıf vardı. Ama onlar da feodal düzenin köleleri gibi değildi… Bunlar evlenemez, soy edinemez ve çoğalamazlardı. Ama bu uygulamanın sebebi; onları köle olarak kullanmak ve sömürmekten daha çok; bir Apsuwa gibi yaşamayı öğrenmeden üreyip topluma karışırlarsa, verecekleri zararla sosyal yapıyı bozacakları, çürütebilecekleri ürküntüsüydü. Bu yüzden de Agırwa’lar toplumun kontrolünde tutulur ve onu edinen bir Apsuwa ailesince eğitilip, kabza kurallarını öğrenir, alayföaya uygun yaşamayı ve düşünmeyi öğrenirlerdi…

 

Hatta bir Apsuwa gibi yaşamayanların toplumu çürütme ihtimali üzerinde öylesine titizlenilirdi ki; aslında Apsuwa oldukları halde bir Apsuwa gibi yaşamayı terk etmiş, azgınlaşmış kimi aileler veya fertleri yağmalanarak/ Yeymtçüanı dağıtılır, bundan böyle yabanıl sayılır ve yeniden eğitilmek üzere her biri başka başka ailelere serpiştirilirdi…

 

Taa ki; eğitimden geçen Agırwanın; artık bir Apsuwa gibi yaşayabileceği kanaati, eğiten ailede ve kamuoyunda belirene kadar. Bundan sonradır ki; Ayhabıların önderliğinde toplanan, köy aile temsilcilerinden oluşmuş halk kurulu/ Akıtawıs kararıyla bir soyla onurlandırılırdı.

 

Böylece eskinin Agırwası; artık evlenebilir özgür bir Apsuwa olarak çoğalabilir ve zamanla yetenekleri ölçüsünde söz sahibi olarak toplumdaki yerini alabilirdi.

 

Öncesinde Agırwa iken özgürlüğüne kavuşanların ilk evlilikleri çoğunlukla; toplumun onayından geçmiş bir Apsuwa kadınıyla iç güveyisi/ Akhartörea olarak yapılırdı.  Evliliklerin özgür iradeyle yapılması ilkesinin tek istisnası olan bu uygulama; belki de, bir Apsuwa gibi yaşama  huyu edinebilme eğitiminin devamını amaçlıyordu…

 

Gerçi zaman zaman kendi aralarında öğünme vesilesi olarak soylarının eskiliğini, Apsuwa’lıklarının geçmişe dayalı oluşunu öne sürerlerdi. ‘Bizim soyumuz daha eski zamanlara, tarih öncesine dayanır, biz kökten Apsuwayız anlamında /Hara haüwjla nadzoup veya sizin soyunuz yeni, sizler yakın zamanlarda ve sonradan Apsuwa oldunuz / şföara şfüuvjla nadzadzam diye. Ama bu tabirler feodal bir soyluluk içermeyen, ciddiye alınmayan, kompleks yaratmayan tatlı şakalaşmalardı.

 

Dikkat edilirse; Avrupa feodalizminde ve Aristokrasisinde; sadece yönetim erki ayrıcalığını edinmiş soylularda bulunan ama halk yığınlarında olmayan aile adına; istisnasız her Apsuwa sahiptir.  Her Apsuwa’nın gururla taşıdığı asırlar boyu süre gelen Avjla dedikleri bir aile adı vardır ve ayni aile adını taşıyan kişiler, aradan asırlar da geçse kardeştirler ve biri birleriyle asla evlenemezler.. 

 

Apsuwa adı; salt bir ırkın, bir milletin adı olmaktan öte, Apsuwa Kabza kaynaklı bir düşünüş ve davranış öğretisi olan Alayföa kurallarını benimsemişlerin ve ona uygun yaşayanların adıydı. Onlar; seçkin olan ayni yaşam tarzını ve toplum karakterini paylaşırlardı.

 

Bu kavrama bir din gibi inandılar ve sadakatle uyguladılar. Böylece herkesin eşit olduğu bir sosyal birliktelik, bir tür konsolidasyon/ ayni şekilde düşünen ve yaşayanların birlikteliği oluşturdular ve bu kültüre de Apsuwara dediler. Apsuwara disipliniyle yaşayanlara da Apsuwaa diyerek bunu bir asalet unvanı olarak gördüler. Ayni yaşam tarzını benimsemiş ve iç içe yaşadıkları, diğer Çerkes halkları hariç, kendilerinden olmayanları yabancı ve tehlikeli buldular ve bu yabancıların; Apsnı dedikleri yurtlarına yerleşip, aralarına karışmalarına izin vermediler.

 

Hunca Alp Bosuter



Bu yazı 8757 defa okunmuştur.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YUKARI