Eskiye bakıp bu sabah ...

—-

Biz ihtiyaçla kafi arasında yetiştik aslında

Zeytini ısırıkla bölerdik tembihle kahvaltılarda

Kurşun kalemi yarım kör jiletle sonuna kadar kullanıp

Bakmayın vesikalık fotoğraflarımızın araptan kopya siyah beyaz olduğuna

Hayli renkliydi hayatımız sevgi tarife hacet yoktu hiç

Eti senin kemiği hesapsız ustaya, öğretmene elifcüz peşinde hocaya verilirdik

Anne terliğinden süpürge sapına haylazlık katsayısı yükseldikçe maşaya,kızılcık dalına terfi ederdi dayak faslımız

Ailece oturulmuş radyo başında mikrofonda tiyatro dinlemişliğimiz hayal perdemizden uykuya dalmışlığımız olsa da

Açık sinemanın keyfi bir başkaydı ne olsa

Kapıların kilitli olmadığı komşunun komşu külüne hürmet ettiği taze bahar akşamlarında zorla eve çağrılıp ders başına içtima edilince kitap arasına tommiks saklamasaydık keşke

Hasılı efendim bunca hasreti tek sahifede ifade etmek imkanım olmasa da hali hazırda yaşadığımız bu sıkıntılara denk bir sözü hatırlatmak için gayretim..

Hayat sokakta bir çocukluktu bizim yaşadığımız illa evde kalmak zorunda bırakıldığımızda canım çok sıkılıyor diyerek hayıflandığımızda aldığımız cevap aklıma düştü bu sabah

“ Sıkı can iyidir çabuk çıkmaz “

...

Rabbim cümlemizi bir an önce sağlıklı günlere ulaştırsın ..

Amin ..amin

Ünal Akbulut