bursa escort bayan

Altıparmak Escort Eve Gelen Escort Gemlik Escort Görükle Escort İnegöl Escort Karacabey Escort Kumla Escort Masöz Escort Mudanya Escort Nilüfer Escort Osmangazi Escort Otele Gelen Escort Rus Escort Sınırsız Escort Travesti Escort Ukraynalı Bayan Escort Yıldırım Escort
altıparmak escort çarşamba escort eve gelen escort gemlik escort görükle escort gürsu escort heykel escort inegöl escort iznik escort karacabey escort kestel escort masöz escort mudanya escort mustafakemalpaşa escort nilüfer escort orhangazi escort osmangazi escort otele gelen escort rus escort sınırsız escort üniversiteli escort whatsapp escort yıldırım escort
adalar escort adana escort anadolu yakası escort ankara escort antalya escort arnavutköy escort ataşehir escort avcılar escort avrupa yakası escort aydın escort bağcılar escort bahçelievler escort bakırköy escort balıkesir escort başakşehir escort bayrampaşa escort beşiktaş escort beylikdüzü escort beyoğlu escort bodrum escort bursa escort büyükçekmece escort çanakkale escort çatalca escort diyarbakır escort düzce escort edirne escort elazığ escort esenler escort esenyurt escort eyüp escort fatih escort gaziantep escort gaziosmanpaşa escort güngören escort istanbul escort izmir escort kadıköy escort kağıthane escort kartal escort kocaeli escort konya escort küçükçekmece escort kuşadası escort malatya escort maltepe escort marmaris escort mersin escort muğla escort pendik escort rus escort sakarya escort sancaktepe escort sarıyer escort şile escort silivri escort şişli escort sultanbeyli escort tuzla escort ümraniye escort üsküdar escort yalova escort
Bugun...


Erol Kılıç Kutalia

facebook-paylas
Suni Çizilen Devlet Sınırları Savaş Davetiyesi Değil mi?
Tarih: 10-10-2020 12:08:00 Güncelleme: 10-10-2020 12:08:00


Suni Çizilen Devlet Sınırları Savaş Davetiyesi Değil mi?

 

Emperyal devletlerin faşist yöneticileri cetvel ve pergel ile dünyanın birçok bölgesinde suni devlet sınırları çizip savaşlara, göz yaşlara, hasretlere, özlemlere, diasporik yaşamlara davetiye çıkardılar.

 

Günümüzde emperyal devletlerin faşist yöneticileri tarafından çizilen suni sınırlar en çok Ortadoğu ülkeleri ile Kuzey Kafkas ülkeleri Güney Kafkas ülkelerini barış, dostluk, kardeşlikten uzaklaştırmakta savaşlara sebep olmaktalar.

 

Dünya faşistlerinin baş aktörü STALİN Güney Kafkas sınırlarını çizerken gelecekte Ermenistan ve Azerbaycan bu suni sınırlar yüzünden savaşsınlar Gürcistan rahat etsin diye düşündü.

 

Nahcıvan Özerk Bölgesi Azerbaycan Cumhuriyetine bağlı ancak Azerbaycan’la kara bağlantısı yok, arada Ermenistan toprakları var.

 

Stalin benzer bir tasarımı Kuzey Kafkas coğrafyasında da yaptı. Bugün Ermenistan ve Azerbaycan arasında sınır savaşı hala devam etmekte, bu kirli savaşın Kuzey Kafkasya coğrafyasına etkileri olacak demografik dengeler, ekonomik dengeleri bozacaktır. Bundan en çok etkilenecek ülkeler bağımsız Abhazya Cumhuriyeti ile Rusya Federasyonu içinde yer alan Adige Cumhuriyeti olacaktır.

 

5 Ekim 2020 tarihinde 29.cu kuruluş yıldönümünü kutladığımız Adige Cumhuriyetinin sınırları defalarca değişmesine rağmen Faşist Stalin’in bu uygulaması hala doğal, tarihi sınırlara kavuşmuş değil.

 

Azerbaycan-Ermenistan savaşı Rusya Federasyonunda Krasnodar, Armavir ve Soçi bölgelerini de demografik olarak etkileyecektir. Keza Gürcistan Cumhuriyeti içinde Azeri halkının yaşadığı Borçalı bölgesi ile Ermeni halkının yaşadığı Javeti bölgesi de bu savaştan etkilenecektir.

 

Savaşın insancıl sosyal boyutu yanında büyük bir ekonomik boyutu da var. Azerbaycan’ın petrol ve doğal gazı Gürcistan üzerinden Türkiye'ye geliyor. Dolayısıyla bu petrol ve doğal gaz hattı da savaşta hedef oluyor.

 

Gerek Güney Kafkasya gerek Kuzey Kafkasya çok dilli, çok kültürlü, çok inançlı bir bölgedir. Halkların kardeşliğini dikkate almayarak Homojen bir devlet hayal edenler, hayallerinin kurbanı olacaktır.

 

Azerbaycan devleti zaman zaman çok dilli, çok kültürlü, çok inançlı yapısını dikkate almayarak sınırları içinde yaşayan Ermeni. Ezidi Kürtlerini, Kuzey Kafkas Kökenli Avar ve Lezgi halklarına insan haklarından uzak, demokrasi ile bağdaşmayan uygulamalarda bulunduğu da bir gerçek.

 

Yukarı Karabağ SSCB döneminde Özerk bir statüsü olan bir devletti. SSCB dağıldı ben Yukarı Karabağ da özerk bir yönetim tanımam demek demokrasi ve insan hakları ile bağdaşır bir durum değildir.

 

Aynı yaklaşımı Gürcistan devletinde gördük.1992'de Gürcistan faşist yönetim ile kendilerine milliyetçi diyen aslında yüzde yüz ırkçı olan bazı Kartvel kesiminden şunları duyduk. ''Gürcistan içinde Abhazlar olacak ama Abhazya diye bir idari bölge olmayacak.” Oysa 1917'de SSCB 'liğini oluşturan birlik Cumhuriyetlerinden biride Abhazya Cumhuriyetiydi. Lenin öldükten sonra işbaşına gelen Gürcü Faşist Stalin Abhaz halkının hür iradesini dikkate almayarak, halkın oyuna başvurmadan Abhazya'yı Özerk Cumhuriyet statüsüne indirerek Gürcistan'a bağladı. SSCB dağıldıktan sonra işbaşında olan faşist yeni Gürcistan yönetimi, Abhazya'nın Özek Cumhuriyet statüsüne dahi tahammül edemeyerek 14 Ağustos 1992'de savaşı başlattı.

 

Özetle; pergel ve cetvelle ülkelere suni sınırlar çizen emperyal devletlerin faşist yöneticileri, günümüz demokrasi ve insan hakları anlayışına göre savaş suçlusudur.

 

 

 



Bu yazı 4940 defa okunmuştur.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YUKARI