Abhazya Cumhuriyeti Devlet Başkanlığı Seçimleri Ve Sesli Düşünceler.

Özen Atsanba

İstanbul

Abhazya Merkez Seçim Komisyonu tarafından 15 Temmuz 2019 Tarihinde yapılan açıklamada, devlet başkanlığı seçimleri için Abhazya Cumhuriyeti toprakları dışında Moskova, Çerkessk ve İstanbul'da sandık kurulacağı duyurusu yapıldığında Türkiye’de yaşayan bir Apsuva olarak ülkemin geleceğine bir şekilde katkı verecek olmanın mutluluğunu yaşarken oluşan gelişmeler sevincime gölge düşürdü.

Her ne şekilde olursa olsun aidiyet duygusu ile birlikte toplumun örgütlü yapılanmaları içinde olduğum süre içerisinde olsun, görev sürem dolduğunda olsun camiamızın içinde olup sorunlarımızla birlikte yaşamayı çözüm konusunda üzerimize düşen ne varsa üstlenmeyi, verebileceğim her türlü bireysel desteği cepten ve gönülden destekleyerek içerisinde olmayı tercih eden birisi olarak 2019 yılı seçimleri ile ilgili yaşananlar maalesef bende hayal kırıklığı yarattı. 

2014 Yılında yapılan Devlet Başkanlığı seçimlerinde İstanbul da kurulan sandıklarda Abhazya Devletinin verdiği 2022 yılına kadar geçerli “ İç Pasaport “ ile oy kullandığımda Abhaz Vatandaşı olmanın gururunu yaşarken, 2019 yılında yapılacak seçimlerde kimliğimin yenilenmesi gerektiği belirtilerek oy kullanacaklar listesine alınmadım. Olsun Abhazya yı tanıyan ülkelerin kabul ettiği, geçerlilik süresinin devam ettiği Abhazya (Zagran) Pasaportum var. Oda geçerli değil. Neden? Bir sürü sebep.  2014 yılına göre Abhazya da 20 bine yakın Türkiye de 1200 e yakın kişi benzer sebeple seçme hakkı buhar oldu.

İktidarı da muhalefeti de bir kaygı içinde.

İktidarı ile muhalefeti ile bir kaygı yaşayan Abhazya siyasetçileri özellikle diaspora da yaşayan seçmenlerinin bir kısmının seslendirdikleri taraflılığını sanki seçmenin tamamının eğilimi imiş kaygısına kapılarak kendilerince çözüm ürettiler. Muhalefeti ve iktidarı el birliği içinde karşılıklı açmazlarını kullanarak geldiğimiz bu sonucu ortaya koydu. Türkiye’de yaşayan Abhaz vatandaşları ayıklandı. Oy kullanma sayısı 511 e kadar düşürüldü. Bu sayının yarısı oy atmaz öbür yarısı beşe bölünür, kalanın da verdiği oy etkisiz olur.

Abhazya Yüksek Seçim Kurulunca Abhazya dışında sandık kurulacak yerler açıklaması yapıldığında 2014 yılında yaşanan olaylar, yaşadığımız ülke yöneticilerinin tercihleri, diğer bir sürü sebepler düşünülerek her kesin memnun olacağı var sayılan bir eylem düşünülmüş ilgili birimlere gerekli bilgiler verilerek ve her türlü tedbirler alınarak süreci takip etmeye başlanmışken

- Hayır Sakarya da sandık kurulamaz, İstanbul da kurulur.

- İstanbul zamanlama bakımından müsait değil. Sandık kurulamaz.

Tartışmalar devam eder. Bir yandan da yazışmalar yapılır.

Federasyon açıklamasını yapar. İstanbul da sandık açılamaz. Gerekçesi belgesi vs bilgi verilir.

İstanbul sandık kurulamaz derken, Abhazya’dan yayın yapanlar İstanbul da sandığın kurulacağını duyurur.

Neler oluyor?

Abhaz Dernekleri Federasyonu tarafından yapılan ilk açıklamada ” 25 Ağustos Pazar günü Abhazya'da yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı Seçimi ile ilgili Türkiye'de herhangi bir seçim organizasyonu yapılmayacaktır.” Açıklamasının ertesi günü Abhazya Yüksek Seçim Kurulu açıklaması olarak “ İstanbul da Sandık Kurulacak” haberi yapılır. Abhaz Dernekleri Federasyonu bu haber karşısında yeni bir açıklama ile “Federasyonumuz tarafından tüm paydaşları ile en ince ayrıntısına kadar seçimin yapılabilmesi ile ilgili hukuki, fiziki ve lojistik imkânların çalışılmış olmasına rağmen maalesef irademiz dışında gelişen tutumlar sebebi ile daha önce açıkladığımız gibi Türkiye nin hiçbir yerinde seçim ile ilgili bir çalışma yapılmayacaktır.” Diyerek kamuoyunu bilgilendirir. Hatta “ Bu tarz yayınlara itibar edilmemesini önemle rica eder, ileriki dönemlerde konu ile ilgili gereken açıklamaları belgeleri ile birlikte muhataplarına kapsamlı şekilde yapacağımızı saygılarımızla bildiririz.” Der.

Ben biliyorum ki tüm gerekli çalışmaların yapılmış olmasına rağmen Türkiye de bizlerin oy kullanma hakkı elinden alınmıştır Türkiye’nin hiçbir yerinde seçim ile ilgili bir çalışma yapılmayacaktır. Abhaz Dernekleri Federasyonu ata vatana olan muhabbet ve aidiyeti içerisinde tüm süreçte kendisinden beklenilen, gerekli bütün çalışmaları eksiksiz yerine getirmiş ancak hem Türkiye’de hem Ata vatan Abhazya da gereken karşılığı bulamamıştır.

Bizler bugüne kadar yaptığımız çalışmalarda milli kimliğimizi, dilimizi, o eşsiz kültürümüzü gelecek nesillere aktarmak adına vatanımızdan sürülmemize kadar giden mücadelemize her alanda, her platformda devam edeceğiz. Ata vatanımızdaki kısır siyasi çekişmelerin tarafı hiçbir zaman olmadık, olmayacağız tasvip de etmeyeceğiz. Bizler tüm samimiyetimiz ile Ata vatanımız için yüreğimizi ortaya koyarak çalıştık. Her daim şiar edindiğimiz yolumuzu aydınlatan Anayasa ve kanunlara riayet ettik.  Anayasa kitapta yazılıp değiştirilen istenildiğinde uyulup, istenildiğinde çiğnenebilen yasalar değil; bizzat atalarımızın bize öğrettiği kendi benliğimiz ve 155 yıldır koruduğumuz Apsuvalık, Alayföa ve kabze miz oldu.

Üzerinde 155 yıldır yaşadığımız Anadolu toprakları her daim evimiz kabul edip kaybettiğimiz vatanımız yerine koyduk. Geldiğimiz bu toprakları canımız pahasına cansiperane savunduk, hizmet ettik. Çoğu zaman ülkemizin birliği, huzuru için aleyhimizdeki kararlara yutkunduk; İstemesek de sustuk. Ne yazık ki ülkemiz de davamızı yeteri kadar anlamadı ve yanımızda olmadı. Emperyalistlerin Kafkasya’daki kuklası haline gelmiş, onların emellerine hizmet etmekten başka maksadı olmayan yüzyıllarca birlikte yaşamış kardeş Gürcü halkı ile Abhazları düşman etme çabasından başka bir icraatı olmayan faşist şımarık Gürcistan yönetimlerinin tezlerinden başka hiçbir seçeneği meşru kabul etmedi. Dile getirdiğimiz gerçeklerden ziyade emperyalistlerin şımarttığı Gürcistan yönetiminin tezleri ile hareket etti ve etmeye de devam ediyor. Bölge barışına hiçbir katkısı olmayan, küçücük çocukların 23 Nisan etkinliklerine bile katılmasını hazmedemeyecek kadar gözü dönmüş insani tüm münasebetleri, diplomatik sorun haline getiren Gürcistan yöneticilerine gereken cevabı bile vermemiştir. Tüm bu zorluklar ve olumsuzluklara inat Türkiye'de yaşayan Abhazlar olarak her zaman Ata vatanımıza olan aidiyet duygumuzu ve mücadelemizi bırakmayacağız. Vatandaşı ve kaderdaşı olduğumuz ülkemiz Türkiye’ye olan bağlılığımızı sevgimizi ve sadakatimizi hiçbir zaman yitirmeyeceğiz. Zaman bizim haklılığımızı er geç gösterecek tüm yapılanları ve yapanları tarih önünde yargılayacaktır.

Yaşasın özgür ve bağımsız Abhazya