rbet paşacasino betmatik mercurecasino giriş
Zaman gözyaşı döküp ağıt yakma zamanı değil; zaman, sürgünün yaralarını sarma, bir an önce derlenip toparlanma ve geleceği yeniden kurma zamanı...
Hayri Ersoy Kutarba
KUTARBA HAYRİ ERSOY’UN KALEMİNDEN ÇERKES SÜRGÜNÜ ROMANI
SÜRDÜLER SÜRGÜN OLDUM… Masal diyarı Kafdağı olarak da anılan Kafkas Dağları ve o dağların özgürlüğüne düşkün halkları, 19 yüzyıl’da Rusya İmparatorluğunun güneydeki sıcak denizlere inme düşleri önündeki son engeldir. Bu yüzyılın büyük bir bölümü Çar ordularının acımasız saldırı ve bu saldırılara tüm varlıkları ile karşı koyan Kafkas Halkları’nın onurlu direnişi ile geçer. Ancak güçler orantısızdır, dönemim en güçlü imparatorluklarından biri olan Rus Çarlığı’nın silah üstünlüğü ve cephedeki askerlerinin sayısal çoğunluğu savaşın sonucunu belirler. Kafdağı’nın bağımsızlık sevdalısı onurlu direnişçileri yenilir. Bu yenilgi tarihin en büyük ve en acımasız sürgünlerinden biri olan ve 20 Yüzyıl’ın başlarına kadar da devam eden “ÇERKES SÜRGÜNÜ”nün de başlangıcı olur. İlk büyük sürgün dalgası, savaşın bittiği tarihi sayılan Mayıs 1864 de başlar. Milyonlarca Çerkes bu tarihlerde yerinden yurdundan edilip Balkanlara, Anadolu’ya ve Arap ülkelerine doğru yola çıkarılır. Sürdüler Sürgün Oldum 1878 yılında sürgün yollarına düşen Akapa Köyünün insanlarının yabancı gökler altındaki zorlu yaşam mücadelesini anlatırken aynı zamanda da tarihin değişik zamanlarında dünyanın değişik coğrafyasında kendileri ile aynı kaderi paylaşan mazlum halkların dramına da dikkatleri çekiyor…
SÜRGÜN SESSİZ ÖLÜR… Kafkas Dağlarının özgür kartalları, kanatları kırılmış, yaralı, yorgun ve umutsuz bir halde bir yandan salgın hastalıklarla, açlıkla, yoksullukla boğuşurken bir yandan da hem çevrelerini hem de bu yeni ülkenin insanlarını tanımaya çalışıyorlardı. Sürgün Sessiz Ölür, köklerinden zorla koparılıp Anadolu’ya sürülen Kafkas Halklarının yaşadıkları tüm zorluklara karşın verdikleri onurlu varoluş mücadelesinin öyküsüdür. Bu öykü sadece Kafkasyalıların değil sürgün yaşayan yerinden yurdundan edilen tüm mazlum halkların öyküsüdür.
ÇÖL SICAĞINDA BİLE ÜŞÜRSÜN SÜRGÜNSEN… Yabancı gökler altında yaşamak Kafkasyalı sürgün zedeler için yoksulluk yoksunluk, açlık, salgın hastalık ve zamansız ölümdür. Doğmayan bebek, büyümeyen çocuk, yaşanmayan aşk, kurulamayan gelecek hayalidir. ÇÖL SICAĞINDA BİLE ÜŞÜRSÜN SÜRGÜNSEN, Akapalı sürgün zedelerin vatanlarından koparılıp sürülen tüm diğer halkların yaşama tutunma öyküsü